İngilizce En Sık Kullanılan Phrasal Verb Çeşitleri

İngilizce En Sık Kullanılan Phrasal Verb (Deyimsel Fiil) Çeşitleri

İngilizce En Sık Kullanılan Phrasal Verb Çeşitleri;

Tercüme faaliyetleri sırasında kişileri en çok zorlayan durumlarda biri de fiil öbeği diyebileceğimiz phrasal verb kullanımıdır. Normalde başbaşka anlamı olduğunu bildiğiniz iki kelime yanyana gelir ve bambaşka bir anlam ifade ederler. Sayı olarak azımsanmayacak durumda olan pharal verb bilgisi gerek tercümanlar gerekse de İngilizce bilgisini geliştirmek isteyen kişiler için oldukça önemlidir.

Özellikle pandemi ile birlikte kullanımları oldukça yükselmiş olan online tercüme faaliyetlerinde bulunacak kişilerin bu konuda yeterli bilgiye sahip olmaları oldukça önemlidir. Bizler bugünden itibaren çeşitli dillerdeki önemli kullanımları içeren bilgileri sizinle paylaşacağız. Umarız faydalı olur.

Phrasal verb türlerini ayrılabilir ve ayrılamaz şeklinde ikiye ayırabiliriz.

Keep on: Devam etmek
Bring Up: Bir konudan bahsetmek
Get rid of: Kurtulmak
Get around: Gezmek, yayılmak
Look for: Aramak
Carry on: Devam etmek
Get away: Kaçmak, kurtulmak
Bring in: Bir şeyi tanıtmak
Hold on: Beklemek
Keep away: Uzak durmak

Turn back: Geri dönmek
Follow up: Takip etmek
Hold out: Bir şeyi idda etmek
Depend on: Bağlanmak
Put up: İnşa etmek
Die out: Yok olmak, Soyu tükenmek
Play down: Bir şeyi önemsememek, hafife alma
Give back: Geri vermek
Take down: Bir şey not almak
Get off: inmek, ayrılmak

Make do with: Bir şey ile yetinmek
Look out for: Dikat etmek, gözetmek
Look over: Göz gerdirmek, bir şeyi incelemek
Bring down: bir şeyi azaltmak, devirmek, indirmek
Draw up: Düzenleme, hazır hale getirme
Come back: aklına gelmesi, geri gelmek, geri dönmek
Turn back: Geri dönmek
Catch up: Bir şeyin hızına yetişmek,
Slow down: Sakinlemek, yavaşlamak
Take to: Bir şeye başlamak, hoşlanmak

Cut out: Bırakmak, kesip çıkarmak
Turn off: Kapamak
Put over: Demir atmak
Work out: Hesaplamak, antrenman yapmak
Switch off: Bir şeye olan ilginin yitirilmesi, söndürmek
Figure out: Anlamak, bir durumu çözmek
Try out: Denemek
Get on: Binmek, devam etmek
Run through: Var olmak, göz atmak, tüketmek
Send for: Getirtmek, çağırmak

Do without: – olmadan idare etmek
Take back: Sözünü geri almak
Bring about: Bir şeye sebep olmak
Care for: İlgilenmek, bakmak, sevmek
Make for: -e neden olmak, sağlamak
Give rise to: Sebep olmak
Lead to: Yol açmak, öncülük etmek
Result in: Bir şeye neden olmak
Close down: Kapatmak, kepenk indirmek
Sort out: Çözmek, anlamak

Force out: Zorlamak
Do with: Bir şey ile ilgili olmak, alakalı olmak
Turn over: İşi devretmek
Leave out: Bir şeyi duruma dahil etmemek, dışarıda bırakmak
Cut off: Durdurmak, kesmek, kapamak
Point out: Açıklama yapmak
Change over: Kullanılan yöntemi bırakmak
Put down: Yere bırakmak
Put forward: Bir şeyi idda etmek, ileri sürmek
Set forward: İdda etmek

Set forth: İleri sürmek
Run out of: Tüketmek
Use up: Harcamak
Give off: Salmak, bırakmak, yaymak
Rely on: Bir duruma veya kişiye bel bağlamak, güvenmek
Depend on: Güvenmek
Count on: Güvenmek
Get over: Bir durumun üstesinden gelmek, atlatmak, iyileşmek
Look up: Aramak, bulmak

Run over: Tüketmek, taşmak
End up: Sonuçlanmak
Get along with: Biri ile iyi geçinmek
Keep in with: Biri ile iyi geçinmek
Turn down: Reddetmek
Do away with: Durdurmak, bir durumun yürürlülükten kalkması
Set out: Yola çıkmak
Add up: Akla yatkın olmak
Blow up: Bir şeyin içerisini gazla doldurmak, patlamak
Call off: Bir şeyi yapmaktan vazgeçmek

Fall apart: Beklenmedik bir şekilde kırılması ve parçalara ayrılması
Come across: Karşılaşmak, tesadüfen bir araya gelmek
Come apart: Parçalara ayırmak
Come down: Fiyatı azaltmak
Come down with: Hastalığa yakalanmak
Cut out: Bırakmak, kaçınmak
Drop by: Haber vermeden uğramak
Drop off: Araba ile bırakmak
Drop out: Vazgeçmek, okuldan kaydını sildirmek
Fall on: Hücum etmek

Fall out: Kavga etmek,bozuşmak
Fall through: Gerçekleşememek, suya düşmek
Fall to: Payına düşmek
Fill in: Birinin yerini geçici olarak almak
Turn into: Çevirmek
Warm up: Isınmak, bir şeyi ısıtmak
Show off: Gösteriş yapmak
Show off: Çıkagelmek
Stick on: Yapışmak, yapıştırmak
Tear up: Parça parça etmek
Think out: Enine boyuna düşünmek
Think over: Bir durum üzerie iyice düşünmek
Try out: Deneme yapmak
Pass away: Vefat etmek
Pass by: Geçip gitmek
Pass out: Bayılmak
Go ahead: İlerlemek, devam etmek

Neden Phrasal Verb Öğrenmelisiniz?

Phrasal verb kullanımı özellikler günlük kullanım için oldukça faydalı olacaktır. Dil yeterlilik sınavlarında (Yökdil, TOEFL, IELTS) bu türde kullanım örneklerine rastlamanız mümkündür.

İster öğrenci olun, ister çalışan fark etmeksizin, İngilizce hazırlamış olduğunuz metinlerin kalitesini bir adım ileriye taşımak için phrasal verb kullanmalısınız. Özellikle makale yazarken içeriğinizin profesyonel niteliğini artırmak için fiil öbeklerinden yararlanabilirsiniz.

Uzun uzun cümleler kurarak anlatacağınız duygu ve durumları fiil öbeği kullanımı ile oldukça kolay şekilde ifade edebilirsiniz.

Yabancı dil öğrenme açısından oldukça önemli bir nokta olan fiil öbeklerini bilmek o dile olan hakimiyetinizi artıracaktır. Burada belirtmiş olduğumuz phrasal verb örneklerini sık sık tekrar etmeniz öğrenme sürecinizi hızlandıracaktır.

Ek olarak burada yer alan phrasal verb örneklerini bir cümle içinde kullanmaya çalışmanızı öneriyoruz. Fiileri aklınıza oldukça kolay şekilde kazımanıza yardımcı olacaktır.

Online tercüme bürosu Tercumix.com olarak alanında uzman tercüman kadromuz ile kaliteli tercüme hizmet sunmaktayız. Tercüme ile ilgili herhangi bir ihtiyacınız olduğunda bizimle iletişime geçebilirsiniz. Ekip arkadaşlarımız mümkün olan en kısa süre içerisinde sizlerle iletişime geçeceklerdir.